van escort,
diyarbakır escort,
hatay escort,
iskenderun escort

Cuma Hutbesi: ÇALIŞMANIN ÖNEMİ

Muhterem Mü'minler! İslam, madde ile mana, ruh ile beden, dünya ile ahiret arasında sarsılmaz bir denge kurmuştur

02 Eylül 2016 - 22:18
Muhterem Mü'minler!

İslam, madde ile mana, ruh ile beden, dünya ile ahiret arasında sarsılmaz bir denge kurmuştur. Bu itidal ölçülerine uyarak çalışanlar dünya ve ahiret saadetini elde etmiş olurlar. Bu gibi fertlerden meydana gelen toplumlar ise, yükselmenin, huzur ve saadetin zirvesine erişirler. Dinimiz, dünya ve ahiret mutluluğu için çalışmayı farz kılmış ve bütün Müslümanlardan bu farizayı yerine getirmelerini istemiştir. Şu halde Allahu Teâlâ’nın hoşnutluğunu kazanmak ve dünyaya geliş gayemizi gerçekleştirmek için çalışmayı en kutsal görevlerimiz arasında telakki etmeliyiz.

İnsan, gerek bu dünyada, gerekse öteki dünyada, ancak kendi çalışmalarının karşılığını görecektir. İnsan ne ekerse onu biçer, ekmeden biçmek olmaz. Bu husus, Allah'ın Kur'an lisanıyla biz kullarına bildirdiği ilahi bir kanundur.

Kur'an-ı Kerim'de: "Doğrusu insanın eline geçecek olan kendi çalışmasından başkası değildir." buyurulmaktadır.

Şöyle bir düşünelim. Âlem, feza dediğimiz şu ucu, bucağı olmayan boşluk içinde dönüp duruyor. Hiçbir zaman kendi seyrinden ve kendi faaliyetinden geri kalmıyor. Güneş, ay, gezegenler ve yıldızlar hareket halinde, yer yürüyor, gök yürüyor, hepsi çalışıyor, her şey çalışıyor.

Şu cansız dediğimiz toprak yaratılışından beri her gün, her saat, her saniye bitmez, tükenmez değişiklik geçiriyor.   Bulutlara su veriyor, bulutlardan su alıyor. Sırtında otlar, ekinler, ağaçlar yetiştiriyor, içinde madenler bulunduruyor.

Ya gök? O bizim dünyamız gibi milyonlarca dünyayı göğsünde taşıyor. Gök de tıpkı yer gibi çalışıyor.

Cenab-ı Allah(C.C.)da gerçek keyfiyetini ve suretini bilmediğimiz bir şekilde kâinatı idare ediyor, Allah her an bu kâinata hayat veriyor, yaratmaya devam ediyor. "Göklerde ve yerde bulunan herkes O'ndan ister. O ise her an yaratma halindedir."ayeti bu gerçeğe işaret ediyor.

Varlıklar, dilleri ve halleriyle, ibadet rızık, affedilme ve benzeri konularda Allah'tan yardım isterler. Allah, diriltmek, öldürmek, değerli veya değersiz kılmak, zengin veya fakir yapmak, isteyene vermek ve benzeri işlerde her an kâinatta tasarruf etmektedir. Madem ki, yer çalışıyor, gök çalışıyor, öyleyse bizim de Allah'ın kulları olarak çalışmamız, hem de    çok    çalışmamız gerekmektedir. Yüce Rabbimiz Kur'an-ı Kerimde hem dünya ve hem de ahiret için çalışmamız gerektiğini emrediyor.
Kasas Süresi'nin 77’inci ayetinde:

"Allah'ın sana verdiğinden   (O'nun yolunda harcayarak) ahiret yurdunu ara. Ama dünyadan da nasibini unutma. Allah'ın sana ihsan ettiği gibi, sen de (insanlara) iyilik et..." buyurmaktadır.

Ayet-i Kerimeden de anlaşılacağı üzere, dinimiz yalnız ahiret için değildir. Eğer öyle olsaydı Allahü Teâlâ Müslümanları hiç dünya hayatına getirmez, "Ben sizin Rabbiniz değil miyim?"sorusuna: "Evet, sen bizim Rabbimizsin" cevabını veren ve böylece ilahi imtihanı kazananları, doğrudan cennetine sokardı.

Değerli Mü'minler!

Sevgili Peygamberimizin şu hadisi şerifleri bu konuda bizlere ne güzel fikir vermektedir:

“Sizin hayırlınız, ne dünyasını ahiretine, ne de ahiretini dünyasına tercih edendir. Her ikisi için de çalışandır.

"Hiç kimse elinin emeğinden daha hayırlı lokma yemiş olmaz."

"İki gününü birbirine eşit geçiren aldanmıştır."

"Amellerin en üstünü, helal kazanç sağlamak için çalışmaktır."

"Rızkını araştıran, bunun için çalışan kimse Allah yolunda cihat yapan gibidir.”

"Başkalarına muhtaç olmamak, çoluk çocuk ve çocuğunun mutluluğu ve komşularına yardım niyeti ile dünya için çalışan ve helalinden para kazanmak isteyenler, yüzleri parlak olarak Allah'a ulaşacaklardır."

"Helalinden çalışarak, yorgun bir vaziyette yatağa giren insanın günahları affedilecektir."

Aziz Müminler!

Müslümanlık, hayat dinidir, hareket ve çalışma dinidir, zenginlik dinidir. İslam'ın beş şartından ikisi; Hac ve Zekât, çalışan ve zengin olanların yapabilecekleri ibadetlerdir.

Allahü Telala; "Yeryüzüne dağılın. Allah'ın lütfundan rızkınızı araştırın." "Zerre miktarı iyilik yapan onu görecektir. Zerre miktarı kötülük yapan da   onun karşılığını görecektir." buyurmaktadır.

Hutbemi Peygamber Efendimiz (s.a.v)'in duasıyla bitirmek istiyorum: "Allahım! Sıkıntı ve hüzünden, acizlik ve tembellikten, korkaklık ve pintilikten,    insanların    kahrından sana sığınırım."

Mustafa Hamdullah ERGİN

 

Kaynakça:

 

Kur’an-ı Kerim:Necm 39. Rahman 29.Araf 172. Cuma.10. Zilzal,7-8.
Cami'üs Sağır, c 2, s.116. Cami'üs Sağır, c 2,s.287.
Buhari, Büyu’, 15.Keşf’ül Hafa,c2,s,123,H.No.1406.
Feyzül Kadir,c.2,s. 26,.No.1238. İhya c.2,s.89. Tac,c.5,s.113.
H.B.Cenbey,40 Hadis, No.33.

 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum