van escort,
diyarbakır escort,
hatay escort,
iskenderun escort

Fidanlar Ağaca, Ağaçlar Ormana Dönüşsün Yurdumda

11 Kasım fidan dikme seferberliği

Fidanlar Ağaca, Ağaçlar Ormana Dönüşsün Yurdumda
20 Kasım 2019 - 22:55
11 Kasım fidan dikme seferberliği. Okullar, kurumlar, doğa severler fidanları toprakla buluşturdular. Ne güzel bir çalışmaydı. Biz Türklerin aslı budur. Doğayı sever koruruz. Geleneğimizde vardır. Çocuğumuz dünyaya gelir ona bir fidan dikeriz, onunla büyüsün diye. Eveleniriz, bir fidan dikeriz. Çorak bir toprak görsek, orayı ağaçlandırırız, yeşersin diye. Bazıları unutsa da bu geleneği, sürdüren çok sayıda insanız hala mevcut. Ağaç dikmeye ne kadar önem verildiğini gösteren tarihi birçok hikayemiz de vardır mesela. Osmanlı devletinin dördüncü padişahı Yıldırım Beyazıt Niğbolu seferine çıkmıştı. 1396’da büyük bir zaferle ve ganimetle döndü. Döndüğünde çocuk doğuran bütün kadınlara maaş bağlansın diye bir ferman yayınladı. Fethedilen toprakları vatan yapmak için daha fazla nüfusa ihtiyaç vardı. Ferman uygulandı. Çocuk doğuran kadınlara maaş bağlanmaya başlanınca; yaşı, seksenlik bir nine Bursa’da padişahın sarayının kapısına dayandı. Padişahla görüşeceğim diye tutturdu. Saray yetkilileri, derdini bize söyle. Biz padişaha iletiriz dedilerse de inat etti. Sarayın karşısından üç gün ayrılmadı. Saray yetkilileri, Yıldırım Beyazıt’a durumu ilettiler. Padişah bu seksenlik nineyi huzura çağırdı. “Söyle bakalım, seni dinlerim” deyince, yaşlı kadın “Duydum ki çocuk doğuran kadınlara maaş bağlatıyormuşsun. Bende çocuk doğurdum, bana da maaş bağlatın” deyince; Yıldırım Beyazıt, “Kadın! Sen de ben de iyi biliriz kimsenin yaşında bir kadının çocuk doğuramayacağını, sen elbette güzel bir iş yapmışsın galiba, de bakalım ne yaptın?” Yaşlı kadın “Evet, ben bu yaşta çocuk doğuramam ama Bursa’ya çınar ağacı diktim. Ağaç dikmek de çocuk doğurmak kadar önemli değil midir?” dedi. Kadının bu kıvrak zekâsı padişahın hoşuna gitti ve bu yaşlı kadına da maaş bağlattı. Bursa’da hala bu yaşlı çınarlardan günümüze gelenler olduğu gibi, Bursa’da bir semte adını bile bir çınar vermiştir. Kovuk Çınar semti. Hemen Gül Bahçe semtiyle yan yanadır. Cumhuriyet kurulduğunda da Mustafa Kemal Atatürk’ün ilk yaptığı işlerden biri Ankara’nın o çorak sırtlarına Orman Çiftliği’ni kurması bir tesadüf değil, Türklerin geleneğinin güzel bir örneğidir. Bu güzel örneklerin yanında son yıllarda bazı aç gözlü, para hırsına bürünmüş insanların ormanı yakıp, kesim ihalesini ucuza kapatanlar. Bazı teröre alet olmuş sabotajcılar, bazı dikkatsiz piknikçiler. Orman yangınlarının en önemli failleri olup vatanımızın adete akciğerleri olan ormanları küle çevirmeye devam etmektedirler. Devletin ağaçlandırma politikaları da neredeyse son elli yıldan beri çam fidanı dikimini benimsemiş, bu en kolay yanan ağacı dikmeye, ısrarla devam etmektedir. Oysa, kayın, gürgen, meşe, dişbudak vb. ağaçların yanı sıra akasya, kestane, badem, ıhlamur, iğde, kızılcık, zeytin gibi meyve veren ağaçların dikilmesi hem orman yangınlarına dur diyecek hem de ormanlar insanımıza bir gelir kapısı olacaktır. Dilerim yetkililer bunları dikkate alır, bundan sonraki ağaçlandırma çalışmalarını buna göre yaparlar. Dünyada bunun örnekleri var. Darısı bizim başımıza… Ali ÇETİNKAYA

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum