Terör Örgütü Bölücülüğün Görünen Yüzü

PKK. Terör örgütünün de, BDP. Barış ve Demokrasi Partisinin de, Siyasal Kürtçülerin de, Batılı yandaşlarının da, ortak amaçları; Türkiye’den torak kopararak, Bağımsız bir Kürt devleti kurmaktır. Sanırım bunu artık bilmeyen yoktur…

BDP eş genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın  Almanya da yaptığı toplantıda;  Dünya Devletlerinin Bayrakları, hatta adını ve Coğrafyadaki yerini bile bilmediğimiz “TRİNİDAD TOGO” Cumhuriyetinin bayrağı bile, asılmışken Türk bayrağı yoktu.  Hani “Türkiye Partisiyiz” diyorlardı (!) bu nasıl Türkiye partisi?.

İşte bunun için  terörle sadece silahlı mücadele yetmez. Bunun tarihi, kültürel, sosyolojik ve stratejik ayakları vardır. Ayrılıkçı Kürt entelektüelleri, onlara her türlü yardımı yapan, Batılı sözde siyaset ve bilim adamları, bazı ülkelerde kurulmuş olan Kürt enstitüleri ile bölücülüğün her türlü alt yapısını hazırlamışlar iken; Terörün belini de kırsanız(Başbakan’ BM konuşması) Kandil Dağı darma dağın oldu deseniz de (Yalçın Akdoğan) Terörün kökünü kazıyamazsınız…

AKP Hükümetinin nihai hedefi de, terörü tamamen bitirmek değil, seçimlerde istediği sonuçları alana kadar, mücadeleyi sürdürüp, milliyetçi oyları aldıktan sonra, buzdolabına koydukları “Çözülme” Programını yeniden ortaya koymaktır. Çünkü bunun için batılı program ortaklarına “Kati” sözler verdiler (!).Yoksa neden çöpe atmayıp ta, buzdolabına koysunlar…

Bölücü Kürtler;  Selahattin Eyyubi ve Eyyubi Devletini Kürt’müş gibi göstermeye çalışırken.

T.C Cumhurbaşkanı ve Başbakanı, “Selahattin Eyyubi’nin torunları” nakaratını durmadan tekrarlıyorlar.

Bu gün Terörle mücadele yapıyormuş gibi görünseler dahi, “Angajmanları gereği” Kürt Devletinin kurulmasına, dolaylı yoldan yardımcı olmaktadırlar. Bu kurban bayramını Diyarbakır da geçiren Davutoğlu: “Selahattin Eyyubi’nin torunlarının  arasından size sesleniyorum” diye, temelsiz, saçma sapan bir cümle kurmuştur. Hal bu ki, Selahattin Eyyubi nin, Kürt olmadığı, Türkleşmiş bir Arap olduğu, kesin olarak; Tüm bilimsel yönleri ile ortaya konmuştur.

Bu gün Devlet’in başındakilerin;  Bölücülüğün tarihi ve kültürel odakları ile mücadele etmedikleri;  Sadece günü kurtarmak ve seçim kazanmak için çabaladıkları ortadadır.

TRT 1.de Yayınlanan “Kuruluş Ertuğrul” dizisinin yapımcısı Mehmet Bozdağ; Dizinin Diyaloglarında sık sık “Türklerle Selahattin Eyyubi’nin torunlarını çatıştırmak istiyorlar” şeklinde cümleler kurdurarak;  Ayrılıkçı Kürtler, İsrail ve ABD nin emellerine hizmet ettiğinin farkında mıdır, bilemeyiz. Tarihimizin önemli bir bölümünü yansıtan “Kuruluş Ertuğrul” Şimdiye kadar yapılan dizilerin en güzeli dir. Fakat bazı diyaloglar ve Türklerin sembol isimlerinin, hain karekterleri oynayanlara verilmesi de oldukça manidar dır.

Dün terörle mücadele eden Genelkurmay Başkanı ve yüzlerce emekli ve muvazzaf Subayı Terör örgütü üyesi diye hapishanelere doldurup, gerçek teröristler omuzlarında Kaleşnikof’la Diyarbakır da miting meydanlarında dolaşmadılar mı?  Güney doğu da ki, İl ve ilçelerde, Ellerinde Makineli tüfeklerle Askere polise el sallayarak dolaşmadılar mı? yol keserek, vergi toplayarak, Mahkemeler kurarak, sözde güvenlik birimleri oluşturarak, sokaklarda gezmediler mi?

Bundan önce “Gizli plan” Başlıklı bir yazımda bahsettim.  Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün;  MİT müsteşarı Hakan Fidan’a, talimat verip, Suriye’deki, Savaştan zarar gören Ermenileri bulundukları yerden Türkiye’ye kadar güvenli bir şekilde getirmesini; Hakan Fidan’ın da, bunu kabul ettiğini, eski Cumhurbaşkanı’nın, basın danışmanı Ahmet Sever, “Abdullah gül ile 12 yıl” adlı kitabında yazıyor.

Yoğun bir iç Savaş’ın yaşandığı Suriye’de, 50 bin Ermeni’yi, Türkiye’ye güvenli bir şekilde getirebileceğini vaat eden Mit müsteşarının, Güney doğudaki Silah ve mühimmat depolandığından haberinin olmadığını mı sanıyorsunuz?.

Ben şahsen bunun gerçek bir mücadele olduğuna inanmıyorum. Terörle gerçek mücadele tüm boyutları ile yapılmalıdır…

Turan SATILMIŞ