Ali Çetinkaya

Ali Çetinkaya

alicetinkaya@geyvegundem.com

Tarih Dolu Bir Gezi: Kazımpaşa 4/C Bilecik-Söğüt'te

11 Mayıs 2016 - 21:57

Kazımpaşa İlkokulu sınıf öğretmeni Ali Çetinkaya Bilecik-Söğüt gezisi düzenledi. Kendi sınıf öğrencilerinin velileriyle birlikte katıldığı gezide havanın da güzelliği eklenince güzel bir cumartesi yaşandı.


Eğitim ve kültür ağırlıklı gezide önce Bilecik ziyaret edildi.


Bilecik’te Yunan işgalinde tamamen yakılarak yok edilen eski Bilecik yakınlarında bir mola verilerek öğrencilere ve velilere eski Bilecik’in bulunduğu yer ve Yunanlıların bu şehri yaktığı, yeni Bilecik’in bu sebeple şimdiki yerine kurulduğu tarihi persfektif içinde sınıf öğretmeni Ali Çetinkaya tarafından anlatıldı. Yaşanan tarihi dramı dikkatle dinleyen öğrenci ve veliler duygusal anlar yaşadı.


Bir sonraki durak Şeyh Edebali Türbesiydi.


f2


Edebali ve Osmanlı Devletinin kuruluşu, kuruluşta Edebali’nin rolü, Osman Bey’in rüyası ve Edebali’nin müjdesi Kazımpaşa 4/C sınıfı öğrencileri ve velilerine türbenin görevli Rehberi İsmail Bey ile öğtmen Ali Çetinkaya birlikte anlattı. Buradaki ziyaretten de çok memnun kalan kafile aynı zamanda duygusal anlar da yaşadı.


f3


Edebali Türbesi ziyareti bitiminde güzel ilimiz Bilecik’in nadide mekanlarından birinde güzel bir yemek ziyafeti çeken kafile buradan Bilecik Müzesi’ne hareket etti.


f4


Bilecik Müzesi müdür ve görevlilerinin sıcak karşılamasının ardından müzedeki eserler tek tek gezilip incelenerek öğretmen Ali Çetinkaya rehberliğinde öğrenci ve velilere anlatıldı. Müzeden ayrılırken, müzenin kapısında bir de hatıra fotoğrafı çektiren kafile  buradan Söğüt istikametine hareket etti.


f5


f6


Söğüt istikametine giderken, Osmanlı Devleti’nin hukuk temellerini atan Osman Bey adına ilk hutbeyi okuyan, yine Osmanlı Devleti’nin kuruluşunda ilk bayram namazını kıldıran Şeyh Edebbali’nin damadı ve Osman Bey’in bacanağı Dursun Faki’nin türbesini ziyaret edip, bir dua okumadan geçmediler.


f7


Söğüt’e varıldığında kısa bir dinlenmeden sonra Ertuğrul Gazi’nin türbesi ve yakınlarının mezarları ziyaret edildi.


f8


f9


Ertuğrul Gazi’nin türbesinde öğrenci ve velilere, öğretmen Ali Çetinkaya tarafından  Ertuğrul Gazi’nin kimliği ve tarihteki önemi anlatıldıktan sonra, sandukanın etrafında bir halka oluşturarak dua okuyup, ardından hemen yakınlarda bulunan Ertuğrul Gazi şenliklerinin yapıldığı stadyuma girildi.


f10


Burada, tarihte kurulmuş Türk Devletleri ve İmparatorluklarının kurucu ve öne çıkan hükümdarlarının büstleri ile bu devletlerin bayraklarının bulunduğu bölümde, öğrenci ve velilere bu devletler, hükümdarları ve kuruldukları dönemde dünyadaki konumları anlatıldı.


Burada bittiği sanılan ziyaretlerin sonunda kafilede herkeste ilgi uyandıracak bir yer daha vardı.


Kuyulu Camii yada Kuyulu Mescit bir diğer adı da Ertuğrul Mescidi. Şehrin diğer bölümünde olan bu tarihi yer ve mekana doğru hemen hareket edildi. İkindi namazı kılan cemaat beklendikten sonra Kuyulu Camine girildi. Caminin imam hatibi henüz orada iken kendisinden bu caminin tarihi ile ilgili bilgi istendiğinde bunu severek anlatabileceğini belirterek söze başladı.Caminin imam hatibi şöyle dedi:


Ertuğrul Gazi beyliğinde ve önderliğinde Söğüt’e gelen Kayılar, obayı ilk önce caminin olduğu yere kurmuşlar. Hemen yakınlarında bir Rum mahallesi varmış. Obayı kurdukları yerin hemen yakınından geçen bir dere, bu dere hala akıyor. Su ihtiyaçlarını bu dereden karşılarlarmış. Bir süre sonra Kayıların çocukları ve bazı insanları hastalanmaya başlamış. Hatta ölümler de olmuş.


Ertuğrul Gazi’nin talimatıyla Kayıların yaptıkları inceleme ve gözlem sonucu Rumların bu derenin içine belli aralıklarla hazırlamış oldukları zehiri gömdükleri belirlenmiş.


Bunun üzerine Ertuğrul Gazi henüz yeni yaptıkları Kayıların ilk camii olan bu yapının içine, giriş kapısının biraz önüne bir kuyu kazdırmış. Kazmaya başladıktan sonra onbeş metrede su çıkmış. Kayılar su ihtiyaçlarını buradan karşılamaya başladıkları gibi Rumların da kuyudan su almalarına izin vermişler.


Bu kararda amaçları Rumların camiye girmeler,i Türkleri ve İslamiyeti tanımalarıymış. Kuyuya gelenler arasından zamanla müslüman olanlar da olmuş. Böylece hem suyun güvenliğini koruyup, hem de dinimize yeni müslümanlar kazandırmış.


Bu bilgilerden sonra caminin imam hatibine teşekkür edip camiden ayrıldık


Caminin çıkışında bahsi geçen derenin kenarında bir kameriyada oturan o mahallenin sakinlerinden üç yaşlı teyzenin sohbetine katıldık.


Selam verip izin istedikten sonra verdikleri izin ile yanlarına oturup sohbetlerine katıldık. Söğüt ile ilgili ve Kurtuluş Savaşı yıllarında bölgede yaşanan acı olayları dinledik, onlar da biz de bu sohbetten çok keyif aldık.


İzin isteyip oradan ayrıldıktan sonra Söğüt’de Ertuğrul Gazi Türbesi yakınındaki dinlenme ve mesire yerinde bir süre dinlendikten sonra otobüse binip Geyve’ye hareket ettiğimizde akşam olmuştu.


Günün bitmesini hiç kimse arzu etmiyordu. Fakat hava kararmaya başladı. Öğrencilerin ve velilerin hep birlikte şarkı ve türküleri eşliğinde Geyve’ ye döndük.


Katılanların unutamayacağı, güzel anılarla dolu bir gezi oldu.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum