Mustafa Hamdullah Ergin

Mustafa Hamdullah Ergin

mhamdullahergin@geyvegundem.com

Unutturulan Kültürümüz Hamam Kültürü -Türk Hamamı(5)

30 Nisan 2018 - 05:00

6

9

18 Ocak 09 (120)

Hamam-b3

Hotel-Prince-Luxury-Hotel-Hamam-02

 










Su ile özdeşleşip çalışan kültürümüz: Türk Hamamı Kültürü
Göbektaşı’na terlemek için uzandığınız zaman yüzünüz al al olur kırmızı elmaya benzerdi.
Bayanlar günü olduğu zaman hamama gitmeden önce… Börekler açılır akşamdan, tatlılar, şerbetler hazırlanır götürülürdü.

Şarkılar yükselir hep bir ağızdan, keyifli sohbetler edilirdi.  Hep bir sebep bulunurdu bu güzelliği paylaşmak için…

Erkekler Tellak tarafından keselenir, Bayanlar ise Natır tarafından keselenip sabunlanırdı.

Geyve’de bulunan Tarihi hamam 1962'li yıllara kadar vardı. Yıktılar. Onun yerinde şimdi PTT binası var. Hamamı da “yeni hamam”adı altında Karaçay’ın kenarına yaptılar. İlk çalıştıranı da Ömer Turunç(merhum)idi.

Şimdiki çalıştıran da yine Ömer Turunç’un akrabalarından biri.

Aradan geçen zaman süresinde evlere şofben veya duş alınabilir banyo kazanı taktırınca artık hamamın kapısını açan kişi oranı azaldı.

Göynük’te; Gazi Süleyman Paşa Hamamı’nın yapılış hikayesi şöyledir: “Temelleri atılan Camii Şerifin yapımını kontrole giden Süleyman paşa; bir işçinin elinde bir taşla gidip geldiğini fakat camiye koymadığını merak edip neden böyle yaptığını sorar. İşçi; “Yıkanmağa ihtiyacı oluğu için taşı Camiye koymadığını” bildiren işçi boş durmamak içinde taşı taşıdığını ifade eder. Süleyman Paşa cami inşaatının durdurulup önce yanına bir hamam inşa edilmesini emreder.
Bunun üzerine bu günde hala ayakta durup hizmet veren hamam inşa edilir.

Tavandan vuran ışıkların aydınlattığı geniş bir mekânın ortasında, yaklaşık elli dereceye varan sıcaklıkta, günün yorgunluğunu tellağın kesesi ve ovuşlarıyla geride bırakıp dinlenen bedenler… Dört yanı çeviren işlemeli mermerden duvarları ve yüksek kubbeli yapısıyla sadece temizlenilen bir yer değil, toplumsal hayatın vazgeçilmez bir parçasıdır. Tellağı, natırı, külhanbeyi ile yaşayan ve kuşaklar boyu aktarılan bir kültürün simgesidir. Türk Hamamı.

Birçoğumuzun çocukluk yıllarında tanıştığı ve yıkanmaktan haz aldığı bir yer.

Hamam, Anadolu kültürünün oldukça önemli bir parçasıdır, Hamam Kültürü. Tarih sahnesine 6 bin yıl önce Sümerlerle çıkmış, ardından tarihte adı geçen hemen her medeniyetin kültürel bir parçası olmuş. En anlamlı ve en sık “Türk” adıyla söylenegelmiş. Öyle ki turistler, “Türkiye” dendiğinde, akıllarına gelen ilk şey olarak, çoğunlukla “Türk Hamamı” derler.

Türk hamamı, Türk banyosu geleneğinin, XV. yüzyılın ikinci yarısında Anadolu’nun hamam kültürüyle birleşiminden ortaya çıkan bir yapıdır. Bu tarihten başlayarak ülkenin dört bir yanında inşa edilen hamamlarla 17. yüzyılda, sadece İstanbul’da, yaklaşık 15 bin hamam olduğu biliniyor.

Bu devirde insanlar, çeşitli fırsatları kollar, birçok nedenle hamama giderlerdi. Erkek ve kadın hamamının ayrı olmadığı "tek hamamlarda, çoğunlukla gündüzler kadınlara ayrılırken, erkekler ise sabah erken saatlerde ya da gece yıkanırdı.

Bazı yerlerde ise haftada bir gün kadınlara diğer günler erkeklere ayrılırdı. Bugün, ülkemizin bazı bölgelerinde tarihe tanıklık etmiş ve hâlâ işler durumda olan hamamlarımız var.

İstanbul başta olmak üzere birçok şehrimizde (Edirne, Bursa, Afyon, Kayseri, Mardin, Eskişehir v.s.) tarihi hamamlara ve hamam müdavimlerine rastlamak mümkün.

Türk kültürünün önemli bir parçası olan hamam sefasını yaşamak isteyenler için, özellikle İstanbul’da, Osmanlı mimarisinin izlerini taşıyan hamamlar, yerli ve yabancı turistlerin rağbet ettiği mekânlar arasında. Tarihi hamamlarımızın yanı sıra, günümüzün modern Türk hamamları da bu kültürümüzün yaşamasına imkân tanımakta. Bunun yanı sıra birçok lüks otel, bünyesinde işlettiği küçük Türk hamamlarıyla bu hazzı konuklarına sunuyor.

Hamamın insan sağlığına yararı çoktur. Uzun süre kalmamak kaydıyla, sıcak su ve sabunla yapılacak temizlik için en uygun yer olan hamamda, terleyen vücudun, lif ya da keseyle ovularak yıkanması, kan dolaşımını hızlandırdığı için vücuda rahatlık verir.

Türk hamamı başlıca üç bölümden oluşur:
Soyunma yerleri:
 Geniş bir sofa ve bunun çevresinde bölmeli sekiler bulunur. Yıkanan kimseler, bu sekilerde uzanıp dinlenirler.

Yıkanma yerleri: Soğukluktan geçilerek girilir. Burası da bazı bölümlere ayrılır. “Kurna başı” denilen, herkesin teker teker yıkandığı yer; “halvet” adı verilen, kapalı ve yalnız başına yıkanma hücreleri; bir de üzerine uzanıp ter dökülen “göbek taşı”. Göbek taşı, hamamın mermer kaplı zemininden daha yüksek yapılmıştır ve çeşitli geometrik şekillerde olabilir.

Isıtma yeri (külhan): Hamamın altında ateş yanan yerdir. Alev ve duman, mermer zeminin altındaki özel yollardan, duvar içlerinden geçer, "tüteklik" adı verilen bacadan çıkar.
                     *********************************
Mustafa Hamdullah ERGİN


GEYVE GÜNDEM

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum