Hangisi Başarılı Olur?

2012 yılında Faroe Adaları ile yaptıkları dostluk maçı öncesi İzlanda Milli Takımı taraftar grubunun gittiği bir bara uğrayan o zamanki İzlanda Milli takım Hocası Lars Lagerbäck ve yardımcısı Hallgrimsson, buradaki taraftar ile kadroyu ve maçlarda kullanacakları taktikleri sebepleri ile beraber konuşurlar.

15 taraftarla başlayan bu gelenek şimdilerde 400 kişiye yükselmiş durumda. Taraftarla aralarında çok değişik, benzersiz bir bağ olduğunu ve bu bağın bozulmaması gerektiğini söylüyor Hallgrimsson. Taraftarın da bu etkinliğe gerekli özeni gösterdiğini ve barda kesinlikle herhangi bir kayıt yapılmadığını ve basına sızan bir bilgi olmadığını söylüyor.

Taklit değil de biraz örnek alamaz mıyız. Bu taraftar toplantısı bazı şeylerin ipuçlarını vermiyor mu?

Bizim milli takımımızın ise değişik karakterlerde Hocaları oldu. Şimdiki Hocamız ise değil taraftarlarla toplantıyı aykırı tek bir sesin çıkmasını bile istemiyor. Gazeteciler soru sormaya korkuyor. Röportaj yapan kişi bile karşısında terliyor soru sorarken.

Şimdi şöyle bir soru sorayım. "Hangisi daha başarılı olur?" İttifakla aynı cevap verilir. Bizim Milli takım Hocamıza da sorsak onun cevabı da aynı olurdu. Ayan beyan her şey ortada.

Bundan sebep işimiz mucizelere kalıyor. Niye hiç iki-üç hafta öncesinden garantileyemiyoruz Avrupa şampiyonasına katılmayı, Dünya kupasına katılmayı.

Başarılı olmak istiyorsak zihniyetimizin değişmesi gerekmiyor mu? Tabi ki değişmesi gerekiyor.

***

Sadece "futbol" değil merakımız. Okulda, evde,işte milletimiz bu sorudan dersler çıkarmalı. Sorumuzu tekrarlayalım. Kimseyi konuşturmayan mı başarılı olur, 400 kişiyle maç öncesi toplantı yapan mı?

 

Resul Nasır GÜNBİLEK

meritroyalbet