van escort,
diyarbakır escort,
hatay escort,
iskenderun escort

KAŞGARLI MAHMUD'A GÖRE, TÜRKÇE-ARAPÇA-FARSÇA

KAŞGARLI MAHMUD’A GÖRE, TÜRKÇE-ARAPÇA-FARSÇA   Kaşgarlı Mahmut Tarafından, 1072-1074 Yıllarında, Bağdat’ta Yazılan “DİVANI-LUGATİTTÜRK” Adlı ilk Türk dili sözlüğünün Başındaki giriş şöyledir

KAŞGARLI MAHMUD'A GÖRE, TÜRKÇE-ARAPÇA-FARSÇA
18 Ağustos 2016 - 14:22
KAŞGARLI MAHMUD’A GÖRE, TÜRKÇE-ARAPÇA-FARSÇA

 

Kaşgarlı Mahmut Tarafından, 1072-1074 Yıllarında, Bağdat’ta Yazılan “DİVANI-LUGATİTTÜRK” Adlı ilk Türk dili sözlüğünün Başındaki giriş şöyledir.

Esirgeyen, Koruyan Allah’ın Adıyla…

Allah’ın, Devlet Güneşini Türk Burçlarından doğdurmuş olduğunu ve Türklerin Ülkesi üzerinde, Göklerin bütün Dairelerini döndürmüş olduğunu gördüm. Allah onlara Türk adını verdi. Ve yeryüzüne Hâkim kıldı. Cihan imparatorları Türk ırkından çıktı…//… Kaşgarlı Mahmud’un ön sözü bu şekilde devam ediyor.

Türk dilindeki sözcükleri örnekleyen, Atasözleri ve Şiirleri kullanarak, Türkçe’nin Arapça ile Karşılaştırmasını;  9000  Türkçe kelime ile Aynı sayıda Arapça kelimenin anlamlarını detaylı bir şekilde izah ederek yapmıştır.

Arapça ve Farsça gibi iki büyük Dil ve Edebiyatın Tam ortasında; Yüz yıllarca Konuşulup Arapça harflerle Yazıldığı halde, Halk dilimiz ve Halk Edebiyatımızda hiçbir Tahrifat Yapamamış olması Türkçenin Çok büyük bir Dil olduğunun kanıtıdır. 1000 yıldır Tüm İslam Âleminin En Büyük Devleti Ve hamisi Olan Türk Milletinin, Kendi himayesindeki Dillerden, Bazı unsurları Alması Gayet normal ve zenginliktir.

Türk Milletine yakışan; Bu zenginliği Tarihe gömmek değil; Ondan yararlanmaktır. İstemediğimiz ve Sevmediğimiz Bir Siyasi oluşumun bunu önermesi; Bizim Dünya görüşümüzü etkilemez. Doğru olanı Kabul, Yanlış olanı da Reddetmek Aklın gereğidir.

Bir önceki Paylaşımımda, Divan Şairlerimizden, Yahya efendi ve onun, Şair Nefi için Yazdığı HİCİV (Taşlama) Mısralarını paylaşmış, yer darlığı yüzünden Açıklamasını Yapamamıştım. Mısralar şöyle:

Şimdi Suhenveran içre Var mı NEFİ menendi Şair?

Sözleri SEB’A-İ Mualleka, İmrul-kays kendisi Kâfir.

Anlamı şu: Birinci kıta, << Şimdi yeryüzünde varmı? Nefi Benzeri Şair>>. (yok demek istiyor) İkinci kıta, <<Sözleri 7 Asılı İmrül kays kendisi kâfir>> (Şiirleri  her yıl birinci olup, Kâbe duvarına Asılan, 7 Şiir Gibi değerli demek istiyor)//. İMR’UL-KAYS, Kendisi Kâfir//: İman etmeden ölmüş (Kafir) Büyük bir şairdi. Nefi Her ne kadar Büyük Şair olsa da, Yaşam ve Felsefi yönden KÂFİR;” Kâfire benziyor” anlamındadır.

Şimdi Burada Görüldüğü gibi;  Hem Anlamak Yahut Anlatmak, Hem de Anlam ve Ahenk bütünlüğünü Bozmadan Nasıl Tercüme edeceksiniz?.(…) Tercüme etseniz dahi; Seb’a-i Mualleka ve İmr’ül-kays’ı, Nasıl izah edeceksiniz? İzahı mutlaka güzel bir şekilde yapılabilir Ama Bunun için en az 2 Sayfa yazmanız gerekir, O zaman da tercüme olmaktan çıkar ve Yorum niteliğine dönüşür…

Bu kültür Varlığımızı iyi anlayıp korumamız gerekir. Şiirler Tercümesinden değil Orijinalinden okunmalı. O zamanın ruhu Hissedilmeli, Şiirdeki Anlam Bütünlüğü ve ses Fonetiği bozulmamalıdır.

NEFİ’Nin, “YARIN VARILDIKTA RUZU CEZAYA; ANDA İKİMİZDE ÇIKARIZ YALAN” Sözünün Tercüme ile anlatılması mümkün değildir. Uzun bir izaha ihtiyacı vardır.

Osmanlı döneminde Kullanılan Türkçede ki, Müşarün ileyh, Bugün kullanılmaz Ama Binaen Aleyh, Kullanılır, Berveçhi bala, Berveçhi ati, gibi tamlamaları kullanmanın zaten anlamı yoktur, ama herkesin her gün telaffuz ettiği, binlerce Arapça kelimeyi dilimizden çıkarırsanız, Kilitlenir kalırsınız…  Arapça’ya en Fazla karşı çıkan Kesim’in İtibar ettiği Siyasi Partinin adı bile Arapça’dır. HALK, Arapça HALAGA fiilinden gelmedir.

Dilde Milliyetçilik bazen o Dili kısırlaştırır ve tehlikelidir, Geçmişine Sırtını dönmek ise; Seni itibarsızlaştırıp, Başka Dil ve kültürlerin istilasına açık hale getirir. ( Nitekim öylede olmuştur.)

Bizimle Aynı Duyguları paylaşan, bazı arkadaşlarımıza, şunu söylemek isterim:  Tasvip etmediğimiz bir kesimin tüm uygulamalarına karşı çıkmak, Bazen Ülke yararına olmayabilir. “BOZUK SAAT BİLE GÜNDE İKİ DEFA DOĞRUYU GÖSTERİR”. Dil konusunu; Güneydoğu Meselesi ve Arapların  Birinci Dünya savaşında Bize karşı İngilizlerle Birlik Olmaları İle alakalı değildir.  Bundan Önceki Paylaşımımı, Arapların İhaneti ve Güneydoğu Meselesi ile Yorumlayan Genç Arkadaşlarıma, Elma ile Armudu Karıştırmamalarını rica ederim.

Ilımlı İslam, Yeni Osmanlı, Yeni Türkiye gibi safsataların, Dışarıda hazırlanıp, Ortadoğu da Uygulamaya sokulduğu; Toplumun önemli bir kesimi  tarafından bilinmektedir.

Arap Harflerine geri dönmek, Halifeliği yeniden inşa etmek, İslam Ülkelerinin liderliğinin Türkiye de olması, gibi, Ütopik hayalleri buradakilerin kulağına üfleyenler de; artık bunun olmayacağını görüp, başka daha somut projelerle meşguldürler.

Satılmış TURAN

 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum