Mülaene, Mübahele ve Fasık

Kavram kargaşası mı?

Kelime oyunu mu?

Laf cambazlığı mı?

Suçlama ve iddialaşmalarda, doğrunun ve haklı olanın ortaya çıkması ile ilgili olarak Kuran-ı Kerim’in beyan ettiği üzere mülaene ve mübahele yoluna gidilir.

Bunlardan MÜLAENE (lian) yani karşılıklı lanetleşme meselesinde, başka şahit bulunmadığı zaman bu husus uygulanır. Dört kere Allah adına yemin ve şahitlik ederim ki bu böyledir; deyip beşincisinde ise bu böyle değil ise bana aynısı olsun anlamındadır. Bu kısmı da MÜBAHELE’dir. Yani mülaene okuyanın da öyle değilse bana olsun kısmı mübaheledir.

Son zamanlarda özellikle siyaset dünyasından karşılıklı suçlamalar sıkça görülmeye başladı. Tabi ki suçlamaları kabul etmeyenler, karşı suçlamalara girişenler mi ararsınız.

Mahkemeye yansıyanlar, lehte aleyhte kararlar belki de Cumhuriyet tarihinin bu tür olayların en yoğun yaşandığı dönem gibi duruyor.

Bu karşılıklı suçlamalar (suçlamalar diyoruz, çünkü kimin suçlu kimin suçsuz olduğu kararına varacak mercide değiliz) daha çok dindar olduğunu söyleyen kişiler, gruplar ya da kitleler arasında geçiyor. Eğer gerçekten dindar iseler MÜLAENE nedir, MÜBAHELE nedir, BEDDUA nedir iyi bilmeleri gerekir. Bunların İslam dininde karşılığı vardır. Bir suçu olmadığı halde kişiyi suçlayıp Mülaene okumanın dinimizde ciddi sonuçları vardır. Suçlu olduğu halde mübahele yapmanın da ciddi sonuçları vardır.

Doğruyu söylemeyen tarafın durumu FASIK olma durumuna kadar varır. Varırsa da, az sayıda kelime ile günlük yaşamını sürdüren toplumunda sık kullanılmayan, dolayısıyla anlamı bilinmeyen bu kelimeleri bu yüzden açıklama ihtiyacı hissettim.

Fasık, haram işleyene, günah işlediği bilinen açıktan günah işleyene denir.

Devlet kademelerinde önemli makamlara gelmiş kişiler, halkın gözünde, gönlünde sevgi saygı kazanmış kişiler toplumun gözü önünde sıkça görünen rol model olabilcek kişiler çok dikkatli olmalıdır. Mülaene yaparken de, Mübahele yaparken de dikkatli olalım. Fasık durumuna düşmeyelim. MÜNAFIKLIK durumuna hiç girmiyorum.

Allah cümlemizi bu durumlardan korusun. Allah Süü’l Huluk olmaktan korusun, Hüsnü’l Huluk olmayı nasip etsin.

Ali ÇETİNKAYA